İNSAN KAYNAKLARI NOTLARI

İNSAN KAYNAKLARI NOTLARI

6 Eylül 2016 Salı

MAVİ YAKA ÇALIŞMAK YERİNE İŞSİZLİĞİ Mİ TERCİH EDİYOR

        Tembellik hakkı yıllarca tartışılmasının ardından kapitalist sistemin derinleşmesi ile yerini yaşamak için çalışmak cümlesine bırakmıştır. İnsanlar zamanla yaşamak için hayatlarını idame ettirebilmek için çalışmak zorunda olduğunu hisseder hale gelmiştir.
Daha sonra ise düşük ücretler ve uzun çalışma saatleri yeni bir düşünceyi ortaya çıkarmıştır. İşçi kesimi az para ile yaşamını kıt kanaat geçicereceğine aç kalarak çalışmamayı tercih eder hale gelmiştir.
        Bugün tarih tekerrür ediyor. Asgari ücret seviyesinde iş imkanı fazla olan vasıfsız mavi yakalar. Bir işte çalışmanın sorumluluğunu almaktan kaçıyor, sabah erken kalkmaktan üşeniyor, ve uzun çalışma saatlerinde yorucu vardiyalarda çalışmak yerine kendince tembellik hakkını tercih etmektedir.
        Her ne kadar evde oturana sigorta prim borcu çıkaran bir sistem içinde bile olsa feodal çalışma yaşam biçimini bırakamayan mavi yaka çalışan aylık periyotlarla iş değiştirmekte mevsimi geldiğinde memleketine gitmeyi işini kaybetmek pahasına tercih etmektedir.
        Bugün ülkemizde kapitalizmin ilk döneminde olduğu gibi bir yılın belli bir döneminde çalışarak diğer aylarda geçinecek kadar para kazanabilen mavi yaka bu süre sonunda istifa ederek yetiştiği topraklara geri dönmektedir. Bugün İnsan Kaynakları için özellikle üretim ve hizmet sektöründe sürekliliğin sağlanmasının önündeki en büyük engellerden birisi budur.
        Daha çok vurdumduymazlığı öne çıkaran mavi yaka çalışanlar özellikle biz İnsan Kaynakları çalışanlarının gözlediği şekilde yaşam standartlarında kayda değer bir artış sağlamayacak işleri işsizlik kalarak muhtaç halde devam etme tehlikesine karşı red etmektedirler. Kendi yetkinklerinin azlığını görmezden gelerek çalışma şartlarını ve kazançlarını yükseltmeye çalışanlar malesef iş beğenmemekte ve bu sürecin sonucunda işsizler ordusunun bire neferi haline gelmektedirler.
       İŞKUR un teşvik politikaları ve çalışmaya yönelten sistem belirli dönemlerde işe yaramasına rağmen teşvik dönemlerinin sona ermesi ile birlikte işlevlerini yetirmektedir.
Sonuç olarak Ulu Önder Atatürk ün Türk Milleti Çalışkandır özdeyişi bağnazlaşan ve gittikçe feodal köklerine daha fazla bağlanan üretici sınıfın emek dışı hayat görüşü nedeniyle günümüz Türkiyesinde karşılık bulamama yolunda ilerlemektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder